22 Eylül 2010

Yeniden Beraberiz

Kadehin ardından görünen her şeyin şekli şemali kayıyordu. Binalar uzuyor, bulutlar bulanıklaşıyordu. Arkadan zar zor müziği duyuyordu, "kimseye etmem şikayet, titrerim..." falan filan.
Tam o anlardan biriydi. Eylül'dü ama değildi. Tarih, saat belliydi ama değildi. Öyle bir andı ki, hani insanın kendi kendiyle olduğu, medeniyetin belirlediği değil de, kendi hayatının belirlediği zamanda bir yerdeydi. 21 Eylül 2010 saat 19.09 değildi yani. 35 yıl, 2 ay, 11 gün, 21 saat, 10 dakikaydı.
Ne yaptım diye düşündü. Ben ne yaptım?
Çekip vurmuştu. Göğsünden ince bir kan sızıyordu. Kırmızı ince bir iplik gibiydi. Sanki işaret parmağının etrafına dolayıp hızla çekse kopacakmış gibi hissediyordu. Bakarken aklına kanın aslında yeşil olduğu geldi. Yıllar önce bir yerlerde okumuştu; kan aslında yeşildi, açığa çıkıp oksijenle temas edince kırmızıya dönüşüyordu.
Kendisini bu düşüncelerle daha ne kadar oyalayabilirdi, gerçekte olup bitenlerden daha ne kadar uzak tutabilirdi? İstediği kadar anlamsız düşüncelere kapılsın gerçek önündeydi, bu anın içindeydi, kaçış yoktu.
Kandan iplik gittikçe kalınlaşıyordu. Yanında ufak bir birikinti haline dönüşmüştü. Ölmek üzere olduğunu anladı. Son bir kaç kelime etmek istiyordu ama ne anlamı vardı ki? Neye yarardı? Bir kaç dakika içinde her şey sona erecekti.
İşaret parmağını kan birikintisine batırdı. Yanağına savaş boyasına benzer çizgiler çizmeye başladı. Kendi kendine mırıldanarak, teker teker çizdi. Onu hatırladı. Birazdan kavuşacaklardı. Gözleri ağırlaşmaya başlayıp kapanırken ağzından zar zor duyulan iki kelime çıktı "yeniden beraberiz".
Bu hikaye Öykü Atölyesi'nce belirlenene "Yeniden beraberiz" kelimelerinin beynimden kovaladıklarıyla yazılmıştır.

11 Eylül 2010

Bize HAYIR Demeyi Öğretmediler

Biz hep iyi çocuklar olmak üzere yetiştirildik.
Büyüklerine hayır deme.
Öğretmenlerine hayır deme.
Kocana hayır deme.
Arkadaşlarına hayır deme.
Herkesi mutlu etmeyi amaç edin.
Kendi mutsuzluğun anlamına bile gelse daha çok evet demeye çalış.

Kaç kere HAYIR demeyi öğrenmek istediniz? Kaç kere HAYIR demiş olmayı dilediniz? Bahse girerim hayatınızdaki pişmanlıkların hepsini değilse bile, çoğunu HAYIR demeyi bilmediğiniz için yaşadınız.

HAYIR diyemediğiniz bir arkadaşınız kullanmıştı sizi...
HAYIR diyemediğiniz için kopyadan yakalanıp disiplin cezası aldınız...
HAYIR demediğiniz bir çocuk kırmıştı kalbinizi...
HAYIR demediğiniz için ailenizin istediği bölümde okudunuz, kendi istediğiniz değil...
HAYIR diyemediğiniz için yıllarca hakettiğiniz ücretin altına çalıştınız...
HAYIR demediğiniz için 4 çocukla, 4 duvar arasına sıkışıp kaldınız...

Bu defa HAYIR'ınız sadece sizin hayatınızı değil, hepimizin hayatını etkileyecek. Bütün Türkiye'nin hatta yarın evet diyeceklerin bile - farkında değiller ama - hayatını kurtaracak belki...
Belki sadece kolaylaştıracak, adalet, hak, hukuk getirecek...

Yarın HAYIR demeyi öğrenmek için güzel bir gün. Hayatınızda bir kez elde edebileceğiniz önemli bir fırsat.

Bizi yıllarca gelenek, görenek için, örf, adet için, ahlak, terbiye için, hepsinden ötesi kolay idare edilebilmemiz için HAYIR'sız yetiştirenlere yarın cevap veriyoruz.

Biz kendi kendimizi idare edebiliriz!
Biz kendi adımıza karar verebiliriz!
Biz bağımsız yaşayabiliriz!
Alın size bundan sonraki tüm HAYIR'ların ilki:

HAYIR!

Yarınlar hepimize HAYIR'lı olsun.
Herkese iyi geceler ve bol şans!